O gün son görüşümdü seni , içimdekileri son döküşümdü , belkide son kez ellerini tutuşumdu , baktığında içine çeken gözlerine , ufak tebessümlerine , ağzından çıkan tüm kelimeleri güzelleştiren o dudaklarına son dokunuşu yapmıştım.
Seninle aynı anda aç kalıp , aynı anda doyduğumuz günlerin hepsini çok özledim. Her dertte , her zorlukta sırtımı sıvazladığın günleri.. Ama ikimizinde derdi çoktu , toparlayamadık birbirimizi. Sen ile ben , aynı cümlede bulunmak bile güzel hala..
Beraberken hep yarını beklerdik , yarının daha güzel olacağını düşünürdük. O yüzden bu hale geldik. Ateş çemberinin bizi daraltmasına izin verdik. Oysaki birbirimize yettiğimiz zamanlar çok mutluyduk , biliyorsun..
Korkma artık ! Rahatına bak , kimse tanımıyor seni emin adımlar at kendinle çelişme. Merakta etme hiç anlatmadım seni onlara , denemedim. Sende yapma , deneme yani. Deneseydim de onlar seni anlamaya tenezzül etmezlerdi. Herkese benzetirlerdi bizi de , bilirdim ki biz herkes değildik.
İnsanın eli kendi sırtına uzanamaz. İşte bu yüzden ne kendisini sırtından vurabilir , ne de vurulduğu yerlerine tek başına ilaç sürebilir. Sen beni sırtımdan vurdun , dönemedim sana , iyileştiremedim orayı. Canımı o kadar yaktın ki sessizliğe gömüldüm. Her şeyden , herkesten kaçtım. Hisler anılara dönüşüyor sevgilim , bu acı hep içimde..
Sen nasılsın ?
Sevdiğin şeyler değişti mi ?
Sevdiğin şeyler belki değişmiştir ama , zayıf yanların hep aynı. Oraları ne koruyabilirsin , ne de değiştirebilirsin. Oraya vurduklarında , o gün geldiğinde biliyorum ki arayacaksın beni. O gün gelmeyeceğim sana..
Diyecek hiç bir şeyim yok bütün bu olanlara , bana ihtiyacın olursa eğer , bıraktığın yerden çok uzaktayım. Buna ağla artık..